19 Kasım 2007 Pazartesi

Ver Yusuf'a Verr Yusuf'a ... Norveç : 1 Türkiye : 2

Doğrusu maç öncesi arkadaş grubumuzla masaya oturduğumuzda herkesin derdi açıklanan kadro yapısından olsa gerek maça çıkacak kadro ve oyun anlayışıydı . Sonuçta çokta beklenmeyen bir kadro çıkmadı . Bir tek sağ bekte İbrahim Kaş tercih edilmişti . Hemde 8-0 'lık pisikolojik maçı kazanan takımın sol kanadının en etkili ismi J.A Riise karşısında ...


Doğrusu bu hamle anlaşılamadı . Gökhan gibi formayı giydiğinden beri özellikle Ş.L maçlarında üstün performans gösteren ve kazılması gereken maçta ofans özellikleri fazal olan bir oyuncu varken . Talihsiz de olsa İbrahim sakatlanınca mecburen doğru seçenek oluştu .


Bu maçı kazandırmayı sağlayan birkaç faktör bana göre şöyle sıralanmalı

1- Fenerbahçe 'nin Ş.L'deki performansı ve oynadığı futbolun oyuncularda yarattığı kendine güven . ( Volkan , Marco ve Gökhan kusursuz'a yakın oynarken Semih istediği topları alamasa da elinden geldiğince iyi oynadı ) Ve bunun futbolumuza pozitif yansıması

2- Diğer oyuncularında takımlarında oynamaya başlayan ve formda oyunculardan kurulması . Emre Aşık bu anlamda sürpriz sayılabilir ama onun da sanırım T.D'ün taktik ve zaruri nedenlerle tercihi düşünülebilir ki Emre'de iyi oynamıştır . Nihat son maçlarda uluslararası ve İspanya'da attığı gollerle eski formuna dönmüştür , Emre son maçlarda kadroda yer bulmaktadır . Hamit formdadır , Hakan , Servet , Arda da GS da sürekli oynamakta olan oyunculardır . Son Yunanistan maçı kadrosuyla kıyaslanınca oynayan ve oynamayan oyuncu farkının ne demek istediği daha net anlaşılır .

3- F.Terim'in toplumda ve kamuoyunda büyük tepki gören gerek önceki maçlardaki kadro seçimi , gerekse basınla ve komuoyu ile yaşadığı sorunlar karşısında ki olumsuz tuhaf tavrını bir maçlıkta olsa bırakarak , Fatih Terim olmak kompleksi ve egosundan biraz olsun uzaklaşarak , ya da tam tersi yaşayıp bunu yansıtmayarak , bazı şeyleri bir kenara bırakarak teknik direktörlük yapmayı ve futbol takımı kurmayı hatırlaması . ( Formda oyunculardan kurulu takım çıkarması )

4- Yunanistan maçında yaşanan seyirci tepkisinin oyuncuları motive etmesi : Arda'nın maç sonu açıklamaları vs. bunu kanıtlar " Hadi bakalım bizim üzerimize çok gelenler şimdi ne diyecek vs." ağlayarak söylüyordu.

5 - Eğer bir elektirik varsa o da ekran başından bizim gönderdiğimiz enerji . Ver Yusuf'a ,Ver Yusuf'a haykırışlarımız .... Yusuf'un her topu aldığında Norveçlileri 20 - 30 sn oyalaması . Gerçi öyle bir top kaptırdıki aza daha gol olup bir çuval incir berbat olacaktı. Yine de Yusuf'u biz maçın adamı şeçtik o gece ...

6- Norveç'in kötü futbolu


Sonuç olarak biz ( Futbol Dilencileri ) Avrupa Şampiyonasını her halukarda zaten izleyecektik , ama dileğimiz orada kendi takımımızı da görmekti , her ne şart altında ve sonuçta olursa olsun , bu dileğimizin gerçekleşmesi içinde 2 gün kaldı . Umarız nehirden geçip derede boğulmayız .


Son bir not: Haluk Ulusoy ve Fatih Terim oluşumu bugüne dek birtürlü milli takımı sahiplendikleri gibi tüm ülkenin takımı bu Ulusal Takımın seyircilerini sahiplenememişlerdir . Bugün onlara bu sebepten birçok yandaş tepki duymakta ve ülkelerinin gururu olabilecek Ulusal takımlarını bu ego sorunu ve eleştiri düşmanı karakterler sebebi ile antipatik bile bulabilmek durumuna gelmiştir . Bu gerçekten çok acı bir gerçektir , bunda başlıca sorumlular adı geçen kişiler yanısıra bu işlere çanak tutan medyada dahil olmak üzeri ülkedeki fıtık olmuş futbol camiasının tamamıdır . Belki yandaşlarında bu bakımdan - algılamları ve futbola bakışaçaıları fanatizmleri , bağlılıkları vs. sebebplerle belirlenebilecek ki tüm bunların sorumlusu tek başlarına onlar değildir - kendince suçları vardır . Artık bu ülkede ulusal takımda bile bir ayrışıma gidiliyor , tepki görmemek için maç modern bir stad yerine şehrin en köhne stadında oynatılıyorsa varın da sizde bu gerçeklerin olmadığını düşünmeyin . Ben bu tercihte bulunan tüm sorumluları kınıyorum . Haluk Ulusoy vatan millet sakarya edebiyatını yıllardır devam ettirmekten vazgeçmedi geçemedi , takımı kendi takımları gibi görmesinler , o bu ülkenin tamamının takımıdır ve içinde birçok kulüpten oyuncu barındırmaktadır ... Neyi barındırısa barındırsın o ayyıldızlı formadır ve hepimizi temsil etmektedir . İnsanları kutuplaştıracak yaklaşımlarından vazgeçmelidirler ...


Fatih Terim'in de ayrıca bu maç sonunda istifa edeceğini ve medyanın ve yöneticilerin yalvaryakarcılığı sonunda yeniden görevi kabul edeceğinide düşünüyorum .


Bu yazıyı o akşam Beyoğlunda ki Mini Meyhane'de maçı yaşayan ve 2-1 galipken zamanı geçirmek için her topu " Ver Yusuf'a , Ver Yusuf'a ..." diyerek tezahürata vardıran , tüm mekana heyecan katan tüm mekanı bütünleştiren ve maçı kazanmaya dair takımına telepatik bir enerji veren birzamanların efsane toplulupu Tayfalar 'a ithaf ediyorum . Fatih Terim bence biraz onlarada ve onlar gibilerede teşekkür etmeyi unutmasın , az bişey değildi bu :)

(F.D) Şeref

19 Kasım 2007

Hiç yorum yok: