13 Şubat 2008 Çarşamba

Kahraman Bapçum'dan iki gazetecilik dersi ve anısı

Duayen spor gazetecisi ve yazarı Kahraman Bapçum'dan spor gazeteceliği ve takımdaş gazetecilik üzerine önemli bir ders ve bir anı ...

Ders 1
Soru : Ne yapmalı Genç gazeteci
K.B Cevap : Genç arkadaşlarıma dedim ki, takımla Avrupa'ya gittiğinizde aynı masaya oturmayın.
Soru : Ne olur oturursa?
K.B Cevap : O zaman seni istediğini yazdıracakları adam zannederler. Ben kimsenin masasına oturmadım. Ben antrenmana gittim. Başkan'ı çağırdım soru sordum yanıt aldım, gittim. O kadar. Hiç kimseyle haber yaparak arkadaş olmadım.

Anı 1 ( Abdi İpekçi - Gündüz ( baba) Kılıç arasındaki dialoğa şahitlik )
Kulüp yazarlığı
O yıllarda Milliyet'in Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi son derece koyu bir Galatasaraylıdır. Bir gün Kahraman Bapçum, "kızma ama" diyerek bir Abdi Bey saptaması yapıyor:
-Sen Galatasaraylı değil, En Galatasaraylısın!
Abdi İpekçi "bu bana onur verir" diyor.
Aynı İpekçi bunu gazeteciliğine nasıl yansıtıyor dersiniz? Onu Bapçum anlatıyor:
-Bir gün Namık Sevik beni kenara çekti. Sonra başımıza geleni dedi. Abdi Bey, Baba Gündüz'ü (Kılıç) üstelik benim yanımda öyle bir haşladı ki, dudaklarım uçuklacaktı. Son iki yazısında Galatasaray lehine dengeyi bozduğu, gazeteyi taraf tutan yazılarla doldurmaya kimsenin hakkı olmadığını öyle sert söyledi ki, Baba cevap bile veremedi.
Kahraman Bapçum bunu aktardıktan sonra bir ekleme yapıyor:
-Herkes bilirdi ki İpekçi'nin Gündüz Kılıç'a olan sevgisi ve saygısı öz babaya karşı duyulacak sevgi ve saygıdan az değildi.

Derleyen : Şeref
13 Şubat 2008

Hiç yorum yok: