20 Eylül 2007 Perşembe

Şampiyonlar Ligine Müthiş Merhaba : Fenerbahçe : 1 İnter : 0

Fenerbahçe'nin lige başlangıç performansı hepmizi fazlasıyla sıkmıştı bu sene , rakiplerde attıkça çoşunca iştahımızı yitiriyorduk neredeyse . Ben şahsen dün akşam öncesinde mantıklı düşününce umutsuzdum ama kalbim farklı düşünüyordu tabi . Dün akşam sahaya çıkan takım tüm bunların bileşkesini yansıttı sahaya ;akıl,mantık,kalp,ruh,enerji ve hepsinin sonucunda galibiyet ve üç puanlı güzel bir başlangıç devler ligine ...

Birkere şu bir gerçek ki Fenerbahçe kazıya kazıya Avrupa'da ilerliyor ve mesafe kat ediyor , bizim gibi toplumlarda buna tahammül olmasa da , her sahaya çıktığında rakiplerin kim olduğunu önemsemeden , hep 5 atsak her kupayı kazansak hayali ve gazı bol olsa da , sağlıklı düşünürsek FB'de ki bu değişimi farkedeceğiz . FB dün akşamki galibiyetle bu gruptan çıkmayı garantilemedi , belki çıkmayabilir de ( dün akşamki oyununu standartlaştırısa kesin çıkar da ) ama şunu hatırlayınız ki bu takım son yıllarda hem de Ş.L'de devlere gol atmayı ve yenmeyi başarıyor ( Alman Shalke' Hollandalı PSV, İngiliz Manchester United, İtalyan İnter ) bu önemli ve dikkate değer bir yol kat etmedir , buna dikkat çekmek gerekir . Ön eleme maçlarını da geçen seneki D.Kiev kazasını saymazsak geçiyor , Avrupa maç grafiğinde galibiyet yüzdeleri yavaş yavaş yükseliyor ... Bunların hepsi ancak bir galibiyet sonrası ve aklıselim düşününce belki bizim de dikkatimizi çekiyor ( iğne çuvaldız olayı ) . Umarım bol keseden populerite kaygısı uğruna sallayan, desteksiz atan basınımızın kalemşör arkadaşları için de bu bir milat yaratabilir .

Dün akşama gelirsek , Ben İnter ile ilk maçın burada olmasını bir avantaj olarak görmekteydim kuraları ilk duyduğum gün, ki yanılmadım. Sebebide şu : Birincisi İnter İtalya'nın büyükleri içinde en istikrarsız ve yıldızlara dayalı felsefesi olan takımı , ikincisi geçen seneki müthiş sezonuna rağmen Ş.L'de başarılı olamamış bir takım , üçüncüsü İtalyan takımları deplasmanda kiminle oynarlarsa oynasınlar futbol kültürleri gereği daima kontrollü ve sağlam oynamaya çalışır, hücumu ancak kontra atakalarda düşünür, rakibi baskı altına almazlar , yakaladıkları nadir pozisyonları atmak isterler... Ben tüm bunların FB için bir avantaj olacağını düşünmüştüm, özelliklede üçüncüsünün . Dün akşam FB'nin oyuna bu kadar çok hakim olması, defansla forvet arasındaki alanı daraltabilmesi, ayağa ve etkili paslarla oynayabilmesi, en önemliside oyuna böyle başlama şansını yakalayıp dakikalar geçtikçe güven ve cesaret bulması, bize dün akşamki neticeyi getirdi . Bence bu sonuçta İnter'in oyun anlayışı ve mücadelesininde önemli katkısı vardı. Yani Zico, Alex, Devid vd. kadar Manchini'ye de teşekkür etmek gerekir . Deplasmanda asla böyle bir İnter olmayacağına emin olabiliriz şimdiden .

Dün akşam oynanan futbol ve alınan sonuç bence taraflı tarafsız herkesin takdirini gördü , FB galibiyeti fazlası ile hak etti , öyle bir futbol oynadı ki parmak ısırttı . Bundan sonra asıl önemlisi bu oyun anlayışını kadro ve rakip değişikliklerine rağmen gerek ligde gerekse de Avrupa'da uygulamaya çalışmaya devam etmesi , özellikle bu dikkat , konsantre ve mücadeleli oyununu sürdürmesi dileği olacaktır . Alınacak sonuçlardan daha önemli beklenti bence bu olmalıdır ki , burada derin şüphelerim olduğunu belirtmeliyim .

Dün akşam ki oyuna dair en dikkatimi çeken ve bize maçı kazandıran en büyük özelliklerden biri olduğunu düşündüğüm bir konu var ki dikkat çekici . Sahada yer alan Fenerbahçeli 12 oyuncudan kaleci Volkan ve Deniz hariç tamamı kaleye gol vuruşu yaptı , hemde birkaç kez . Edu ve Lugano'nun kaleyi yalayan kafa vuruşları , Önder'in uzaktan yoklayışı , Vederson'un isabetsizde olsa vuruşları , Carlos'un direkte patlayan bombası size bunları hatırlatacaktır . Bu maçın kazanılması için gerekli olan golü tüm takımın düşündüğünün önemli göstergesi , galibiyete olan isteğin ve açlığın işaretidir . Ayrıca FB dün akşam belkide bir Avrupa maçında rakip kaleye atılan kendi şut rekorunu bile kırmış olabilir ki bu çok önemli bir zihinsel evrimin göstergesidir . Ama dediğim gibi umarım bunun devamı gelir, yoksa tek maçlık oyunlar mazide bir hoş , ilerlenen yolda kaldırıma konulan bir parke taşından öte birşey olmuyor . Bu sezon sonuç almak için her maçı en az bukadar dikkatli ve istekli oynamalıyız . Sonuç alırız almayız o ayrı ama en azından UEFA'yı mutlak garantilemeliyiz.

Ayrıca maç sonu yapılan röportaj ve açıklamalrında dün akşamki sonuç hakkında önemli ipuçları verdiğini düşünüyorum . Zico , Rize ve İnter arasındaki oyun farklılıklarına sebep olarak birinin Türk Ligi , diğerinin Ş.Ligi olduğunu söyleyerek açıkladı ki bu bence ligde yine hüsran sonuçları bekleyebileceğimiz anlamı taşıdı . Zico'nun da önceliği ve konsantrasyonu futbolculala birlikte tek hedefe yani Avrupa'ya kaydırdığı anlaşılıyor ki bu hoş değil . Avrupa'da devamlı olabilmek için ligde devamlı başarılı olmak zorunluluğu olmalı ve oyun devamlılığını liglerimizde pekiştirmeliyiz . Kadro derinliğini ve oyun konsantrasyonunu sağlamada en büyük görev Zico'ya düşüyor , bu dengesizliği biran önce gidermelidir . Fenerbahçe'nin her platform da hedefe dönük oynaması , özellikle lig için vazgeçilmezdir .

Alex ve Deivid dün akşam muhteşem oynadılar ve bu oyunlarını muhteşem bir golle tamamladılar .Özellikle Alex'in oyunu parmak ısırtacak cinstendi, böyle oynasın Brezilya milli takımına yeniden gider ve transfer de olur , ama böyle oynar mı ? Böyle koşar, böyle yardımlaşır, böyle sorumluluk herzaman alır mı bilmem ! Ben Alex'in muhteşem futbolunu seyrettğim için kendimi mutlu hissediyorum , Alex bu takımın kadrosunda olduğu müddetçe her ne şartta olursa olsun Onsuz bir FB onbirinin olmayacağı ortada . Birde onu kaptan yaparak performansını yükselten, sorumluğu yükleyen hoca ve yönetimi de kutlamak gerek . Deivid içinde söylenecek çok şey var ama önce şunu yapalım; geçen sene onun için söylenmedik laf bırakmayıp konuşanların önce bir kendilerini sorgulamalarını söyleyip ondan özür dilemeleriyle başlayalım . Son maçlardaki gerek mücadelesi, gerek futbolu ile takımın vazgeçilmezi oldu , bu gidişle onu takımdan kesmek mümkün değil , dün akşam Zico bile kıyamadı ona . Deniz içinde aynı durumlar geçerli , müthiş özverili ve yararlı oynuyor , ona demedik lafı bırakmayanlara duyrulur . Gerçi dün son 10-15 dakikada acayip yoruldu ve pas hataları yapmaya başladığında Zico'nun değiştirmesi lazımdı , ola ki kaptırdığı bir top gol olsa bir çuval incir berbat olabilirdi , akşama dair tek eleştirimde bu olacak .

Sonuç olarak bravo FENERBAHÇE ! müthiş bir başlangıçla içimizdeki kaos ve futbol iştahsızlığımıza bir set çektin , yüreğmizi kabarttın iştahımızı açtın , hoşgeldin . Lütfen aynı istikrarla devamı gelsin , galip gelmen önemli değil hep böyle oynamaya çalış yeter .
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
Hakemler: Luis Medina Cantalejo , J.C. Yuste Jimenez , Antonio Artero Gallardo (İspanya)
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Önder , Lugano , Edu , Roberto Carlos , Deniz , Alex, Aurelio , Vederson , Kezman (Semih dk. 67 ), Deivid
INTER: Julio Cesar , Zanetti , Lopez, Samuel , Maxvell , Stankoviç, Dacourt (Jimenez dk. 70 ), Cambiasso , Solari (Figo dk. 57 ), Suazo (Crespo dk. 72),
GOL: Deivid (dk. 43)
Sarı Kartlar: Önder, Lugano, Deivid (Fenerbahçe), İbrahimoviç, Samuel, Jimenez (Inter)

FENERBAHÇE INTER
1 Gol 0
3 Sarı kart 3
0 Kırmızı kart 0
7 Kaleyi tutan şut 2
17 Toplam şut 6
21 Yapılan faul 19
4 Korner 11
2 Ofsayt 0
29' 49'' Topa sahip olma süresi 25' 30''
53% Topa sahip olma yüzdesi 47%
Not: Grubun diğer maçında da PSV - CSKA Moskova'yı 2-1 yendi .

Şeref Solmazer
20 Eylül 2007

Hiç yorum yok: